black mirror

her insanın izlemesi gereken bir dizi. çok bölümü yok fakat enfes tespitler var. senede iki bölüm yayınlarlar.

--- spoiler --- son olarak white christmas isimli özel bölümü yayınlanan dizinin, yeni sezon bölümlerinden birini geçtiğimiz senenin dikkat çeken filmlerinden kill your friends‘in yönetmeni owen harris çekecek. --- spoiler ---

izleyin izlettirin

izlediğim en iyi diziler arasında çok rahatlıkla ilk beşe girer. üçüncü sezonun yayınlanacağı söylenmişti ama ne ses var ne soluk umarım bir ara bu işin üstüne düşerler. izlettikleri iki sezon için bile bütün ekibi tek tek tebrik etmek isterdim sikinde olmaz o ayrı konu ama ben isterdim.

değer duygularını lastik gibi geri cekip şak diye bırakan bir dizi.

yayın hakları channel 4 den netflix'e geçen 2016 da yeni sezonun temellerine atılması beklenen bilim kurgu dizisi. ayrıca yapımcılar bu sezon 12 bölümle combo yapmayı düşünüyorlar.

3. sezonun 21 ekimde yayına girmesi fragmanı ile duyurulan dizi. geliyor gönlümün efendisi. ayrıca insanı netflix üyeliği alması için düşündürtür.

dumanı üstünde yeni sezonuyla(3) tüm seçkin torrent siteleri ve dizimagcılarda. internet sağlayıcınızdan ısrarla isteyiniz.

white christmas bölümüyle tanıştığım dizi. gerçek hayatta öyle bloklamaya can kurban diyemiyorum, ne kadar acımasızca.

teknolojinin aslında bizi nasıl yiyip bitirdiğini özümüzü nasıl etkilediğini mükemmel bir şekilde anlatan dizi.

bitirdim sonunda. son 4 gündür paranoya düzeyimde artışa sebep olan dizi. 3. sezon itibariyle netflix e geçti. ama ilk iki sezonda o ingiliz havasını fazlasıyla hissediyorsunuz. bana kalsa hep 4 chanel da kalaydı.

bu entry feryat içerir. amk pelinsuları dadanmış diziye böyle çoluk çocuğun eline düşünce izleyesim kaçıyor. ama güzel dizi,severim.

derin dusuncelerle kendi yasaminizi sorgulatacak olan elestirel dizi.

3. sezon 0. bölüm beni benden aldı

dizinin güzelliği bence her bölümünün film gibi birbirinden bağımsız olması.

muhteşem bir distopya. insani ilişkilere, devlet güvenliğine teknoloji ve sosyal medya bazından bakıp toplumsal tüm yargıları düşünmemizi sağlıyor. her konuyu az-çok irdelemeye çalışıyor. olayların hemen hemen tümü gelecekte gerçekleşiyor. bu yönden biraz ürkütmüyor değil. insan izlerken korkuyori geriliyor, yeri geliyor midesi bulanıyor, yeri geliyor başı dönüyor. çok farklı duyguları yaşatıyor. ve hepsinin olabilirliği, farklı boyutlarda günümüzde gerçekleşiyor olması, insanı ciddi manada rahatsız edip üzüyor. temeli aşırı sağlam bir dizi. şimdiye dek ekranda izlediğim (dizi babında) en iyi şey. korkum şu ama; bir gün bu dizinin de fight club ve ernesto che guevara gibi sadece ve sadece pazarlama ürününe dönüşmesi. ki kaçınılmaz son bu zaten. bundan hiçbir şey kurtulamaz. dizi netflix'e geçerek bunun ilk sinyalini verdi zaten. black mirror izleyene bir ayna tutuyor. gözlerini kaçırmadan o aynaya bakabilene helal olsun. (bkz: charlie brooker)

belli uyuyamıcam daha naapsam buna mı başlasam ya. pek övüyonuz. bir kış gece yarısı uygun bir zaman mı başlamak için acaba.

dizi baya bir boğucu geldi hani devam niteliği yokmuşcasına baydı . 1.bölümü tamamlayamadım bile.

ingiliz mini dizisi.her bölümünde farklı konu işlenir , her bölümü insanı fazlasıyla etkiler.

1. sezon 2. bölümü aşırı mükemmel. --- spoiler --- hele o sahnede çıkıp yaptığı konuşma beni benden aldı insanlar hakkında çıkıp gerçekleri patır patır söyledi. insanlar alkışladı. harikasın falan dediler aq. ekleme: yaptığı o mükemmel konuşmanın linqi gerçeği aynadan daha gerçekçi gösterdi. --- spoiler ---

leptop u duvara fırlatasım geldi

bir ben mi sevmedim lan bu diziyi? 1. sezon 2.bölüm izledim sinir katsayım aşırı derecede arttı sinirlendim bak. sevmedim bırakıyorum.

methini duymuştum fakat hali hazırda bir sürü dizim olduğu için başlamamıştım. fakat geçen gün 13 bölüm olduğunu duyunca çok cazip geldi ve dayanamayıp izlemeye başladım, az önce de 2. sezon finalini izlemiş bulunuyorum. oyuncuların, yönetmenlerin, konuların farklı olmasıyla birlikte değişik bir yapım. genel olarak izlerken rahatsızlık veriyor ve sanırım zaten rahatsızlık vermek istiyorlar, bunu da gayet güzel yapıyorlar. bazı teknoloji kaynaklı gerçekleri de yüzümüze vurması ayrı bir güzel. teknolojinin bu kadar ileri düzeyde gösterilmesi şahsen beni bilmediğim için rahatsız etti ama aynı zamanda da merak ettirdi. fakat en güzeli de her yeni bölüme başladığımda bu bölüm neyle karşılaşacağım sorusu.

3x0 christmas bölümü hoşuma gitti. içerisinde bol bol 1x2'ye gönderme vardı. 3x1 fiyasko olmasına rağmen diğer bölümlerde toparlandılar. ama favori bölümüm 1x2.

üçüncü sezonu eski tadını vermiyor galiba. ilk iki bölümünü izledim, hiçbirisi yılbaşı özel bölümü kadar sarsıcı değildi. - spoiler - nosedive'da sosyal statü ve önyargılar samimiyetsizlik çerçevesinde güzel işleniyor. herkesin kafasında sayılarla ne kadar ettiğinin gösterilmesi yaratıcı. ancak sonunu bağlayamamışlar bence, yani kadın bu işleri bıraktı içindekileri söyledi ve mutlu şeklinde bitseydi ; ancak fazla romantik olurdu sanırım. ki dizinin hiçbir bölümü bunu amaçlamıyor. playtest'e gelirsek, korkutucuydu. gerilerek izledim ve hoşuma gitti. diğer bölüme oranla daha iyi kurgulanmıştı. sadece gerçekle oyun fazlasıyla iç içe girdi, mesela kadın gerçekten geldi uyardı mı onu yoksa hayal ürünü müydü bunu anlayamadım. umarım izleyen herkes bölüm sonunda annesinin kıymetini hatırlar ve anında telefon edip sevgisini dile getirir. üçüncü bölüm çok korkunç. kaç saattir etkisi içindeyim ya birileri de beni izliyorsa kötü bir şey yapmamalıyım halinde dolaşıyorum ortada. paranoyak oldum. - spoiler - diğer bölümleri izledikten sonra editleyeceğim.

benim gibi her türlü fiziksel şiddet içeren şeye kayıtsız kalan biri için izlemesi zor bir dizidir. en basitinden, 3x0 daki o kürenin içindeki evin sonsuza kadar devam etmesi nefesimi kesmişti. başyapıt.

hayat düzenini eleştiren bir dizi. 1×2'yi izledikten sonra işe gitmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. gitmeyeceğim artık para bakımından destek olabilecek var mı?

her bölümü kendimi, hayatimi sorgulattiriyor. bu dünya nereye gidiyor dedirtiyor. asiri kaliteli dizi tavsiye ederim kararsiz olan varsa kesinlikle izlesin

şu dakika itibariyle izleme kararı aldım. oda kapkaranlık ve başlıyorum.

bu diziyi izleyin arkadaşlar! 3. sezonu şuan bitirdim ve.... offf diyorum ya, adamlar yapmış! adamlar, anlatmak istedikleri şeyi o kadar güzel işliyor ki, izlerken istemsizce akıp gidiyorsun ve izlediklerinin birgün gerçek olabilme ihtimalini falan düşünüyorsun. ufuk açtığı bir gerçek, şidddddetle tavsiye ediyorum ;)

şuraya 1x2'deki zenci herif bing'i konuşmasını koyuyorum ki istediğimde bulabileyim. bir ara türkçesini de yazarım. ing; judge hope: speak! bing: i haven’t got a speech, i didn’t plan words, i didn’t even try to. i just knew that i had to get here, to stand here and i knew i wanted you to listen; to really listen, not just pull a face like you’re listening, like you do the rest of the time. a face like you’re feeling instead of processing. you pull a face and poke it towards the stage and la-di-da we sing and dance and tumble around and all you see up here, it’s not people, you don’t see people up here, it’s all fodder. and the faker the fodder is the more you love it because fake fodder’s the only thing that works anymore, fake fodder is all that we can stomach — actually not quite all. real pain, real viciousness, that we can take. yeah, stick a fat man up a pole and we’ll laugh ourselves feral cause we’ve earned the right, we’ve done cell time and he’s slacking the scum so ha ha ha at him. cause we’re so out of our minds with desperation we don’t know any better. all we know is fake fodder and buying shit. that’s how we speak to each other, how we express ourselves is buying shit. i have a dream? the peak of our dreams is a new hat for our doppel, a hat that doesn’t exist. it’s not even there, we buy shit that’s not even there. show us something real and free and beautiful, you couldn’t. it’d break us, we’re too numb for it, our minds would choke. there’s only so much wonder we can bear, that’s why when you find any wonder whatsoever you dole it out in meager portions, and only then til it’s augmented and packaged and pumped through ten thousand pre-assigned filters, til it’s nothing more than a meaningless series of lights, while we ride day-in, day-out — going where? powering what? all tiny cells in tiny screens and bigger cells in bigger screens and fuck you. fuck you, that’s what it boils down to is fuck you. fuck you for sitting there and slowly knitting things worse. fuck you and your spotlight and your sanctimonious faces and fuck you all, for taking the one thing i ever came close to anything real about anything. for oozing around it and crushing it into a bone, into a joke, one more ugly joke in a kingdom of millions and then fuck you. fuck you for happening. fuck you for me, for us, for everyone, fuck you

yavaş yavaş tane tane gittiğim dizi. biraz önce 2*1 bitti. yine sayko yine sarsıcı. zihnimi açıyor beynimde yeni fikirler canlandırıyor. az rastlanır böylesine.

--- spoiler --- son sezonu da dün bitirdikten sonra artık yazabilirim. git gide teknoloji bağımlısı olduğumuz bu zamanda işlerin bir kaç tık öteye vardığında karşılaşabileceğimiz olayları biraz da komplo teoriler katarak çok güzel anlatmıştır. özellikle 3*1 de insanların beğenilme arzusu uğruna yaptıkları, 3*3 de birilerinin bizim yazışmaları konuşmaları takip ettiği düşüncesi gibi insanlar içten içe düşüncelerini çok güzel işlemişler, 3*6 ya ayrıca değinmek gerekirse gerek devletin sürekli insanları gözetlediği düşüncesi, gerek sosyal medyanın gücü, insanların birbirinden kolayca nefret edebilmesi ve bunun aslında ne kadar kötü bir durum olduğu çok değişik bi tarzla anlatılmış. mahsun kırmızıgül'ün yıllar önce dediği "hepimiz kardeşiz bu öfke ne diye" bölümün ana teması olmuş bi nevi. ama bölüm sonu biraz eksik kalmış gibiydi. dizinin her bölümü birbirinden farklı gibi görünse de aslında bölümler arasında ufak bağlantılar da bulunmaktadır, mesela 2*2 ve 3*3 de baştan itibaren "mağdur" olarak gösterilen kişiler bölüm sonunda "mahkum" olarak karşımıza çıkmış, yine 3*3 ün anası konusu olan pedofiliye 3*6 da sıralamada 1.giden bakan "ölmeyi hakeden pedofililer var" diyerek gönderme yapmıştır, 3*4 ile 1*2 arasında ise yaşanılan sanal dünya benzemektedir --- spoiler ---

her bölümü ayrı bir etki bırakıyor izleyin izlettirin

çok güzel noktalara parmak basıyor gene ara vermeden bitirdiğim dizilerden.daha önce bu diziyi neden izlemedim ki etkisi yarattı.

bugün 2 sezon izlediğim ve aşık olduğum dizi.ben niye şimdiye kadar bu diziyi izlememişimki? 1.3 ile 2.1 bayıldım buarada.

ilk sezonunu izledim bugün. beğenmedim. birinci bölümün anlatmaya çalıştığını iyi anlatabildiğini düşünmüyorum. açıkcası teknolojinin etkisini twitter, youtube'un gücü ile açıkladılarsa vasat senaryo. insanın ne kadar ileri gidebileceğini düşündürmeye çalıştılarsa size daha rahatsız edici 10 senaryo çıkarırım. ikinci bölüm iyi gibiydi. sıkıntı şuradaki teknolojinin hayatımızı distopyaya çevirişini henüz gelmediğimiz bir seviyede anlatmak açıkcası pek etkileyici değil. bilim kurgu ile distopya tv filmi çekmek akıl karı değil. açıkcası etkilendiğim tek kısım abimizin, uğruna bi şeyleri harcadığı, ablamızı harcarlarken izlemek zorunda kalmasıydı. o da bizi rahatsız etmek için eklenmişti zaten. sondaki konuşma da güzeldi. camı kutuya koyduğu sahnede hepsi çöp oldu tabii. eğer bize bi şeyleri anlatmak için yapıyorlarsa bu eleştiriyi ''ne yaparsanız yapın ele geçirileceksiniz'' mesajı vermek uyuşmuyor. üçüncü bölüm yine olmayan teknolojiler üzerine kurulu bi paranoya hikayesi. ikinci bölümün sonunda olan burada da var. üstelik teknoloki bu sefer haklı olarak elegeçiriyor zaferi. adam haksız olsaydı en azından da bi mantığı olsaydı eleştirinin. bunu insanın kendi hafızası üzerine gayet etkileyici ve mesaj verici şekilde çekebilirlerdi. ilk sezon için konuşuyorum. verdikleri söylenen mesajlar ile verilen mesajlar farklı. rahatsız edici olduğu varsayılan senaryolar da açıkcası 2,5 saatte maksimum 30 dakika karşıladı bunu. belki de ben teknolojinin çok içinde olmayan, telefon kullanmayan, en çok zaman geçirdiği sosyal medya sitesi asosyal sözlük olan birisi olarak sizin kadar içeride değilim. yapacağı eleştiriler de benim zaten aklımda olan şeylerdi ki bazılarını gördüm. vay be arkadaş dedirtmedi. görüşüne değer verdiğim istisnasız herkesin izlememi söylediği, etkilendiğini belirttiği dizinin ilk sezonunda küçük bi aşk draması hariç hiçbir şeyden etkilenmemek beni hayal kırıklığına uğrattı. zihinsel olarak çok daha rahatsız edici işler var. hayatın kendisi zaten daha rahatsız edici. niye en ufak bir beğentim yok ulan çok üzüldüm amk ya.

final bölümü efsaneler efsanesi. kendimden geçtim izlerken. izlediğim ilk bölüm olması da beni üzdü. --- spoiler --- (bkz: sosyal linç) --- spoiler ---

tam bir proje dizisi. harika mesajlar veriyor. booomboş sırf zevk alsın insanlar diye yapılmamış. her bölümü farklı konuda ve senaristi, yönetmeni her seyi farklı. muazzam, aşık oldum.

nedir bu gavurca merakı ya. (bkz: siyah ayna)

henüz izlemedim ve gelecek hafta başlamayı düşünüyorum. spoiler verenin tüm entrylerine eksi veririm. ciddiyim.

1. sezonu vasat. 3. sezonun ilk kısmı iyi fazladan çekilmiş kısmı harika. 2. sezonu izlemedim. izlerim bi ara. 3. sezonun son 3 bölümü hakkında da bi ara uzun bi yazı yazmayı planlıyorum inş aklımda sadece yazmak gerekiyor.

3.sezon finali efsaneydi. --- spoiler --- insana şunu sorgulatıyor tuşa basan mı insanları öldürdü yoksa arıları öldürmeye kodlayan abimiz mi?yada o heştege yazan insanlar kendi kendilerinimi öldürdü? --- spoiler ---

2 senede üç bölüm yayınlayacaksanız yayınlamayın amk. tamam eyvallah hakkını veriyorsunuz senaryo kurgu her seferinde şaşırtıyor ama bu kadar olmaz abiler.

bence bir takım kısa film çekip aynı ad altında yayınlanan yüksek bütçeli bir dizi.

tek kelimeyle harika. muhteşem bi fikir. klasik bi dizi değil. sosyal mesaj veriyor ama bu mesajları verirken sağlam argumanlar kullanıp ufuk açıyor, insan bölüm bitince ya böyle olursa demekten kendini alamıyor.

sonsuza dek sürsün diye gerekirse sakat nenemi camdan aşağı atarım

yeni başladım hatta haftasonu başladım bugün 3.sezondayım yalnız günümüş teknolojisinin kullanım amacından sapmasıno bunkadar iyi işleyen bir diziyide akıll cep telefonumdan izliyorum öyle ironi kasarım

3.2'yi izledim bugün. iyice korku filmine çevirmişler. ben korkuyorum diye korku filmi izlemeyen insanım. bölümü tek göz izledim resmen.

yeni sezonu yayınlansın diye dört gözle beklenilen dizidir. dizi tarihinde bir başyapıttır.